Sosyal sorunların çözümünde innovasyon kullanmak olarak özetleyebileceğimiz sosyal girişimcilik konsepti son yıllarda oldukça önem kazandı. Sosyal girişimcilik yeni bir kavram değil. Tek bir kişinin tutkularının peşinden gitmesi ile, çok büyük sosyal sorunları çözebileceğini tarih boyunca gördük. Ancak bu alanda çalışan, sosyal girişimcileri gerek maddi gerekse stratejik anlamda destekleyen organizasyonların artmasının sosyal girişimciliğin artmasına direk etkisi var.

Bu kurumlara bir kaç örnek vermemiz gerekirse;

Bill Drayton’ın 1981 yılında kurduğu Ashoka, “Everyone a changemaker” sloganı ile dünyanın değişik yerlerinde bulunan 2000 sosyal girişimciye maddi ve stratejik yardımda bulundu şimdiye kadar.

Skoll Foundation, bu organizasyonlara diğer bir örnek. Ebay’in kurucu ortaklarından Jeff Skoll, ebay’den ayrıldıktan sonra, sosyal girişimcilere destek verebilmek amacı ile bu organizasyonu kurdu.

Echoing Green‘de 1987’den beri toplam 450 sosyal girişimciye, 27 milyon $ değerinde destek vererek, tutkusu sosyal değer yaratmak olan insanların hayallerini gerçekleştirmelerini sağladı.

Bunun dışında her geçen gün yeni bir üniversite de sosyal girişimciliği eğitim programlarına dahil etmekte. Stanford Graduate School of Business, Harvard Business School, Berkeley, Oxford University, London School of Economics bunlardan bir kaçı.

Ayrıca Türkiye’de de Boğaziçi Üniversitesinde bu yıl SOGLA( Sosyal Girişimci Genç Liderler Akademisi) çalışmalarına başladı. SOGLA sosyal girişimciliği gençler arasında yaymayı ve bu alanda Türkiye’nin öncü genç liderlerini yetiştirmeyi amaçlayan bir sosyal girişim projesi.

Tüm bu çabalar gerçekten umut verici. Ancak yeterli olup olmadığı tartışılır. 2009’un 3. çeyreğinde ABD’de normal start-uplara yapılan yatırımlar $1.6 milyar’ı buldu. Bu da Ashoka’nın 28 yılda yaptığı yatırımların 10 katı değerinde.

Dünyayı daha yaşanılır hale getirmek tek sosyal girişimciler ile başarılabilecek bir şey değil. Bu amaca ulaşabilmek için toplumun tüm kesimlerinden destek şart. Ve bu desteğin global anlamda gelmesi bu değişimi daha da hızlandıracak bir etkiye sahip. Şirketler, hükümetler, belediyeler, tüketiciler, vatandaşlar, STKlar, üniversiteler hep birlikte sosyal sorunların çözümü için bir araya gelmenin yöntemlerini bulmalıyız.