Yeni yıl geliyor tekrar. Zamanımızı nasıl geçirmek istediğimize dair düşünmek için en iyi zamanlar yaklaşıyor. Evet, yeni yıl planları yapmaktan bahsediyorum. Gözünüz korkmasın, bunlar korkunç zor şeyler değil. Ne yapmak istiyorsunuz bu yıl? Kendiniz, sosyal hayatınız, sağlığınız, kariyeriniz vs. ile ilgili olabilir. Bence düşünüp, kağıda dökmek ve yıl içinde arada bir dönüp bakmak ve de bu isteklerinizi gerçekleştirmek için aksiyona geçmek inanılmaz zevkli ve tatmin edici bir oyun 🙂

Zumbara benim için böyle bir süreçte başladı ve macerası hala devam ediyor. Açık radyoda bu süreçten, sosyal inovasyondan, sadece ekonomik değer yaratmaktan ve daha bir dolu şeyden konuştuk. Buradan dinleyebilirsiniz.

SOGLA (Sosyal Girişimci Genç Liderler Akademisi) projesinden daha önce bahsetmiştim. SOGLA sosyal girişimciliği gençler arasında yaymayı ve bu alanda Türkiye’nin öncü genç liderlerini yetiştirmeyi amaçlayan bir sosyal girişim projesi.

Bu ayın sosyal girişimcisi olarak bir röportaj gerçekleştirmişlerdi benim ile. SOGLA ekibine çok teşekkürler. Aşağıda röportajın ilk kısmını ve devamı için bağlantıyı paylaşmak istedim.

…Ayşegül Güzel şu sıralar kendi sosyal girişimi Zumbara üzerinde çalışmalarını devam ettiren bir sosyal girişimci. İki yıl kadar önce Barselona’da çalışırken kullanmakta olduğu zaman bankası fikrini Türkiye’ye de getirmek aklına gelir. Zaman bankası fikrine odaklanır ve o yıl bu fikri hayata geçirmeyi kendisine hedef olarak belirler. Zaman bankası fikri Zumbara adıyla artık Türkiye’de. Biz Zumbara’yı merak ettik ve Ayşegül Güzelle bir röportaj gerçekleştirdik. Siz de kendinize “zaman bankası nedir?”, “Zumbara ne demek?” gibi sorular soruyorsanız, işte röportajımız

Cuma günü Diyarbakır’da Koşuyolu parkı karşısında bulunan sosyal yardımlaşma binasının 2. katındaki mikro kredi Diyarbakır ofisini ziyaret ettim. Sonrasında Mikro Kredi Diyarbakır çalışanı Sevda Sayan ile birlikte Bağlar bölgesindeki üç merkezde mikro kredi “tahsilat” toplantılarına katılıp bu toplantıları tecrübe etme fırsatına sahip oldum.

Diyarbakır, Türkiye’de mikro kredi uygulamalarının başladığı ilk şehir. 2003’te başlanan mikro kredi uygulamaları bugün 9000 mikro kredi üyesi ile devam etmekte şehirde. Mikro kredi grup ve merkezleri üç bölgeye ayrılmış durumda: Bağlar, Sur ve Kayapınar bölgeleri.

Mikro krediye ilk kez müracaat eden kişi eğer kuaför, tuhafiye vb. bir dükkânı olan bir girişimci değil ise yıllık olarak 500 TL, bir girişimci ise 700 TL’lik kredi alabiliyor ilk seferinde. Kredi alan kişi tekrar kredi çekmek isterse 6 ay beklemesi gerekmekte. Bu kredi miktarı ilk yıldan sonra düzenli olarak artırılıyor, kredi alanın isteği ve ödemelerinin düzenli olması durumunda.

Bunun yanı sıra mikro kredi alan üye, mikro krediyi aldığı andan itibaren tasarruf için kendi kumbarasına para koymak ile yükümlü. Bu miktar haftalık olarak en az 1 TL ancak üye bu tasarrufun miktarını istediği ölçüde artırabilmekte. Tasarruf edilmesini sağlayan kumbara ile ilgili olarak üyeler ilk bir yıl kumbara hesaplarında bulunan paralarını çekememekteler. 1 yıl sonra ise istemeleri durumunda her üç ayda bir tasarruf hesaplarındaki parayı kullanabiliyorlar.

Grup üyelerinden birinin evinde yapılan haftalık toplantılarda, alınan mikro kredilerin tahsilâtı sağlanıyor. Yıllık alınan bu kredilerin ödemesi 46 haftalık periodlar ile yapılıyor. Yıllık 500 TL kredi almış biri, haftalık ödemelerde bu krediye hizmet bedeli (%15) ve kumbaraya gidecek tasarruf bedeli de eklenerek ödemesini yapıyor.

[500+(500*15/100)]/46=12,5

12,5 + 1 = 13,5 TL

Kredilerin haftalık ödemesinin yapılmaması durumunda uygulanan hizmet bedelinde bir artış yapılması söz konusu.

Kredi alan kişinin haftalık yapılan bu toplantılara düzenli katılması gerekmekte ancak kişisel sebeplerle özel uygulamalar yapılabiliyor. Mesela doğum yapan kişinin 2 ay boyunca toplantılara katılmaması gibi.

Haftalık gerçekleşen bu grup toplantıları esasında bir buluşma mekânı olması açısından da önem taşımakta. Birbirlerini tanıyan grup üyeleri paylaşımda bulunmakta, birbirlerine ürünlerini pazarlamaktalar, birisinin buluşmaya katılamaması durumunda o üyenin borcunu kendi aralarında toplayarak ödemekte, bir nevi topluluk bilinci oluşturmaktalar.

Her nisan ayında grubun içinden seçilen iki üye merkez şefi ve yardımcısı görevini üstlenir. Bu üyeler gruptaki düzeni sağlar, oturma yapısını düzenler, kişilerin varsa sorunlarına çözüm bulur ve tahsilâtın düzenli işlemesini sağlar vs. Merkez şefinin her hafta düzenli olarak tekrarlayan görevi ise toplantıların bittiğini gösteren mikro kredi sloganıdır: “Disiplin, cesaret ve çok çalışma ile başarıyı ailemize getireceğiz” sloganı tüm grup üyeleri tarafından toplantı sonunda ayakta tekrarlanır.

Tam sebebini anlayamasam da mikro kredi uygulamalarında Grameen Trust Bangladeş’te ki bazı uygulamaları korumak istemekte. Toplantılarda yerde oturulması bunlardan biri. Her ne kadar tanıştığım mikro kredi alan kişilerin çoğu bunu rahat bir oturma çeşidi olarak görmese de bu mikro kredi görevlileri tarafından uygulanmaya çalışılmakta.

Bu haftalık grup toplantılarında 3 farklı merkezi ziyaret ettikten sonra, cumartesi günü de mikro kredi pazarına düşürdüm yolumu. Mikro kredi pazarı Diyarbakır’ın merkezinde, pazar günü haricinde her gün açık. Mikro kredi alan kadınların ürettikleri ürünlerin satıldığı bu pazarın sorumlusu Birsen Gökçek. Kendisi de son 6 senedir bir girişimci olarak kendi ayakları üstünde durmaya başlamış. Bunun kendi kişiliğinde yarattığı olumlu etkilerden çok memnun, kendisine güveninin tam olduğunu ve kendisi ile gurur duyduğunu söylemekte. Belki de mikro kredinin mikro kredi alan kadınlara en büyük etkisi bu psikolojik etki. Kendilerine güvenlerini ve saygılarını bunun sonucunda toplum içinde hak ettikleri yeri kazanmaları. Ancak mikro kredi ile üretilen ürünler için pazar sorunu devam etmekte. Her ne kadar Türkiye içi ve dışı değişik şehirlerden talep gelmeye başlamış olsa da bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Doğru pazara ulaşılamaması üretim yapan kadınların içlerindeki motivasyonu, enerjiyi ve umudu tüketmekte, aile içi tartışmalara sebebiyet vermekte. Sosyal Bütünlük projesi bu soruna da bir çözüm arayışı olarak planlama sürecinde olan bir çalışma. Bir göz atın derim.

Ben kendi adıma el emeği göz nuru birkaç ürünü severek aldım. Bunun yanında birkaç ürünün fotoğrafını ve fiyat bilgisini de alarak sizlerle paylaşmak istedim. Bunları aşağıda görebilirsiniz.

Bu konuda sizden istediğim bu ürünleri talep etmeniz durumunda beni bilgilendirmeniz. Belki de sosyal bütünlük projesi başlayana kadar bu ürünlere bir e-ticaret sitesinden ulaşıyor olabilirsiniz. Neden olmasın?


Tunik: 20 TL, Yelek ve Ceket: 15 TL

Patikler: 5 TL

Şallar: 25 TL

İğne oyası örtü: 110 TL

Mikro Kredi hakkında daha fazla bilgi için: Mikro Kredi Hakkında Sıkça Sorulan Sorular