Screen shot 2013-05-27 at 5.06.53 PM

Bu bloga yazmayalı o kadar uzun zaman olmuş ki. Arada hala yorumlar, izlemeler aldığım için son durum hakkında bir açıklama yapma ihtiyacı duydum. Ben bu blogu devam ettirmeyeli çok uzun zaman olmuş. Nedense tekrar da burayı devam ettirmek içimden gelmedi. Bir süredir bir Tumblr blogunda içimden gelenleri paylaşıyorum. Yeni evimi ziyaret etmek isterseniz buyrun, bekleriz 🙂

ANADOLU JAM
“Yaşamı dönüştürenler için bir buluşma”
22 – 29 Temmuz 2012
Bayramiç, Kazdağı

Anadolu Jam’i aranızda duyanlar var mı? Duymadıysanız tam zamanı! Çünkü Anadolu Jam başvuruları başladı. Peki nedir bu Anadolu Jam? Anlatılmaz yaşanır bir deneyim aslında ama anlatabilmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım 🙂

Jam, bir konferans, seminer ya da sıradan bir toplantı değil. Jam, değişimin 3 boyutta yaşandığı bir buluşma: kişisel (içsel), topluluk (ilişkisel) ve sistemik (bütünsel). “Jam” ismi ise, caz müzisyenlerinin bir araya gelip doğaçlama müzik yapmalarından esinlenilerek kullanılmış. 20 yılı aşkın bir süredir dünyanın farklı yerlerinde sosyal değişim ve toplumsal ve ekolojik adalet konularıyla ilgili çalışan genç liderleri biraraya getiren YES! bu konuda oldukça  tecrübeli bir organizasyon. Anadolu Jam de YES! işbirliğiyle gerçekleşiyor.

Anadolu Jam’in ilki geçen sene düzenlendi. Ben ilk kez Ürdün’de gerçekleşen ME Jam’e (Ortadoğu Jam’i) katıldığımda buna yürekten niyet etmiştim. Ve bana Jam çılgınlığını daha önce yaşamış olan ve tavsiye eden Filiz Telek’in desteği ile geçen sene ilkinin tohumlarını attık. Bu sene ise geçen sene Jam’de bir aile (jamily) olduğumuz arkadaşlarımızla ikincisini düzenliyoruz. Benim 2010’da Ürdün’de yaşadığım tecrübenin detaylarını buradan okuyabilirsiniz. Aynı zamanda aşağıdaki video geçen sene yaşadıklarımız hakkında biraz bilgi verebilir sizlere.

Siz de bu özel buluşmaya katılmak isterseniz duyuruya ve başvuru formuna ulaşabilirsiniz. Sorularınız için anadolujam@gmail.com adresine yazabilirsiniz.

Anadolu’da gerçekleşiyor olmasına çok sevindiğim bu organizasyonun büyüyebilmesi için hepinizin detseğine ihtiyaç var. Neden’ini ve bu organizasyona nasıl destek olabileceğinizi Filiz Telek’in blogunda yazdığı şekliyle aktarıyorum:

Anadolu Jam’e Neden Destek Olmalısınız?

– Sistemik değişim ve toplumsal dönüşümle ilgili çalışan genç insanların desteğe ve dayanışmaya ihtiyacı vardır. Jam gibi bir buluşmada biraraya gelmek, katılımcılar için ciddi bir sinerji ve besin kaynağı yaratır.

– Türkiye’de çesitlilik bizlere güç vereceği yerde çatışma kaynağı olmaktadır. Çeşitliliğe bakış açımızı değiştirmemiz, çeşitliliği bizi güçlu kılacak bir kaynak olarak yaşamamız hayatidir. Jam’de bunu deneyimleyeceğiz.

– Bu gerçekleşen ikinci Anadolu Jam buluşması yani henüz yolun başındayız;gelecekte daha pek çok Jam buluşmaları organize etmek vizyonumuz…

Nasıl destek olabilirsiniz?

1. Bu yazıyı ve daveti böyle bir etkinliğe katılmasını gerektiğini düşündüğünüz kişilerle paylaşabilirsiniz.
2. Özellikle burs verebilmek icin yaklasik 6000 TL desteğe ihtiyacımız var. Etkinliğin kitlesel fonlamasına siz de ufak bir destek verebilirsiniz. Kitlesel fonlama, topluma katkısı olacak bir projenin çok sayıda birey tarafindan kolektif olarak fonlanması demektir. Verilen desteğin miktarı önemli değildir, damlaya damlaya göl olur misali her ölçekte destek bu etkinliğin organizasyonuna destek olur…Destek vermek istediğinizi belirten bir mesajı anadolujam@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Son olarak sizinle geçen sene Tayland’da düzenlenen ve Anadolu Jam 2012 organizasyon ekibinden Hanzade Germiyanoğlu’nun da katıldığı World Jam etkinliğinin videosunu paylaşıyorum. Yaşamın iyi niyetlerle dönüşmeye devam etmesi dileğiyle…

Kadir Has Üniversitesi- Yaşam Boyu Eğitim Merkezi, Türkiye’de İLK DEFA Sosyal Girişimcilik Akademisi’ni başlatıyor!

NEDEN SOSYAL GİRİŞİMCİLİK?

Bugünün iktisadi koşullarına alternatif bir dünyanın mümkün olduğuna inananlar, tarih boyunca var olan “sosyal girişimciliğin” hem bireysel hem de toplumsal fayda sağlayabileceğini biliyorlar. Bu nedenle Dünyada 1970 lerin ortalarından itibaren daha çok yenilikçi ve yaratıcı çözüm arayışları başlatılmıştır.

Dünya’da özellikle son on yıldır kâr amacı gütmeyen kuruluşların ve akademik çalışmaların sayısı artmıştır. Türkiye’de ise sosyal girişimcilik ile ilgili farkındalık çalışmaları, 2000 yılından itibaren başlamıştır.

Dünya çapındaki üniversitelerinden Harvard, Oxford, Yale gibi önde gelenlerinde sosyal girişimcilik enstitüleri- bölümleri- dersleri kurulmuştur ve bu gün Dünyanın dört bir tarafında yüzlerce üniversitede sosyal girişimcilik dersi okutulmaktadır

Türkiye’de ise ilk defa Kadir Has Üniversitesi ile British Council  işbirliği yaparak Sosyal Girişimcilik Akademisi için 2010 yılında İngiltere’den gelen Freer Spreckley ile ön eğitimlere başlandı. Bu sertifika programının ilki olan bu dönemde alanında çok deneyimli bir ekip ile, uygulamalı olarak 42 saat sürecek bir “sosyal girişimcilik” eğitimi gerçekleştirilecektir.

Eğitim,  Uluslararası Sosyal Girişimcilik Ağı “Ashoka” yı Türkiye’de kuran  Hülya Denizalp’in koordinasyonunda gerçekleştirilecektir.

Eğitim Kadrosu

  • Hülya Denizalp
  • Ayşegül Güzel
  • Kevser Yavuz
  • Ozan Sönmez
  • Selma Demirelli
  • Serra Titiz
  • Zeynep Delen

Kimler başvurabilir?

Sosyal girişimciliği öğrenmek isteyen herkes başvurabilir. Özellikle de toplumsal konularda çalışmak isteyen ve bu konuda kendini geliştirmek isteyen sivil toplum kuruluşu çalışanları, gönüllüleri başvurabilir.

Katılımcı sayısı: 25 kişi

Minimum katılımcı sayısı: 7 kişi

Eğitim Başvuru Koşulları:

Ekteki formu doldurup gönderen adaylarının profili tespit edilecek ve sosyal girişimcilik ve sosyal konularla ilgileri ve bilgileri tespit edilecektir.

Eğitim Yöntemi :

Programda teori ile uygulama iç içe yer alması amaçlanmış olup,  eğitim sonunda bütün katılımcıların elinde sonuçlandırılmış ve sunumu yapılmış bir sosyal girişim olması hedeflenmektedir. Non formal ve informal ( Yaşayarak öğrenme) eğitim yöntemi ile katılımcıların bizzat katıldığı, eğitimciden ziyade kolaylaştırıcılığın öne çıktığı yöntem uygulanacaktır. Zaten kadro kendi sosyal girişim deneyimi olan kişilerden oluşmaktadır.

Sertifika Programı 6 tam gün 10.00-17.00 arası hafta sonlarında düzenlenecektir.

Eğitim 19-20 Kasım 2011 da başlayacak ve 3 hafta sonu devam edip 03-04 Aralık 2011 de sona erecektir.

İlk 4 günden sonra katılımcılara, bireysel veya grup girişim fikirleri için 2 hafta boyunca çalışıp geliştirecekleri ev ödevleri verilecektir.

Daha fazla bilgi için KHAS üniversitesi sayfasına bakabilir veya Açık Radyo’daki radyo programı kaydını dinleyebilirsiniz.

Cesur Yeni Dünya

Kasım 3, 2011

“Sürdürülebilir yaşamla ilgili yaptığı çalışmalardan ve sürdürülebilir yaşam blogundan tanıdığımız Filiz Telek, yeni projesi Cesur Yeni Dünya için heyecan veren bir yolculuğa çıktı.

Cesur Yeni Dünya insanlık tarihindeki en önemli geçiş sürecinin hikayesi. Kendilerini ve toplumlarını dönüştürürken Cesur Yeni Dünya’yı yaratan cesur insanların ilham veren hikayelerini ören bir proje.

İlk ayağı Amerika’nın batı kıyısında gerçekleçen proje, dünyanın ve insanlığın içinde bulunduğu geçiş sürecinde bireylerin ve toplulukların dönüşümü ve yeni dünyanın yaradılış süreciyle ilgili hikayeler paylaşıyor. Permakültürden alternatif ekonomiye, şamanik uygulamalardan Amerika’daki İşgal Et (Occupy) Hareketine, sürdürülebilir yaşama dair pratik bilgilerden spiritüel uygulamalara kadar pek çok farklı konuda hikayeleri görsellerle paylaşan Filiz Telek hepimizi bu öğrenme yolculuğuna eşlik etmeye ve ilham almaya davet ediyor ve diyor ki:

“Pek çok kadim bilgi ve öğretiler bize gerçekliğimizi düşüncelerimizle, hayal ederek yarattığımızı söylüyor. Dünyaya dair inandığımız bir hikaye gerçekliğimiz oluyor. O halde yeni bir dünyayı hayal ederek yaratabilir, gerçekliğimize dönüşen hikayeyi yeniden yazabiliriz. Hem de içinde olduğumuz bu kritik noktada…
Cesur Yeni Dünya, sürdürülebilir, adil, bereketli bir dünyanın ŞİMDİ ve GERÇEK olduğunu gösterecek. Bu, uzak bir geleceğe ait vizyon değil; bu içinde olduğumuz ana ait bir vizyon. Bu yeni gerçekliği, yaratıcılıkla, cömertlikle, dehayla ve dayanışma içerisinde ilmek ilmek dokuyan kişi ve toplulukların hikayelerini anlatacağım burada. Siz de benimle Cesur Yeni Dünya’yı keşfetmek ister misiniz?

http://www.cesuryenidunya.org

http://www.facebook.com/bravenewworldstories

Kitle fonlaması ile süren projeye destek olmak isterseniz www.indiegogo.com/sacredresonance bağlantısından katkı verebilirsiniz.”



Dayanışmaya Davet

Temmuz 22, 2011

Sevgili dostlar,

Eylül ayında  güzel bir organizasyon gerçekleştiriyoruz:

Anadolu Jam: Yaşamı dönüştürenler için bir buluşma

Anadolu Jam, Türkiye’nin her köşesinden, sosyal, ekolojik ve ekonomik değişime ve toplumsal dönüşüme kendilerini adamış 20 genç lideri 5 gün için biraraya getirecek. 2-6 Eylül 2011’de Kazdağı’nda gerçekleşecek buluşmada, katılımcılar paylaşımı, derinden dinlemeyi, kendilerini keşfi, sistemik düşünceyi ve topluluk oluşturmayı deneyimleyecek, bunlarla ilgili beceriler edinecek. YES! (http://yesworld.org) ortaklığı ile gerçekleştireceğimiz buluşmayla ilgili detaylı bilgiyi bir önceki yazımda bulabilirsiniz.

Sizleri Anadolu Jam’e ve bu etkinliğe katılacak genç arkadaslarımıza destek olmaya davet ediyoruz.

Neden mi?

– Sistemik değişim ve toplumsal dönüşümle ilgili çalışan genç insanların desteğe ve dayanışmaya ihtiyacı vardır. Jam gibi bir buluşmada biraraya gelmek, katılımcılar için ciddi bir sinerji ve besin kaynağı yaratır.

– Türkiye’de çesitlilik bizlere güç vereceği yerde çatışma kaynağı olmaktadır. Çeşitliliğe bakış açımızı değiştirmemiz, çeşitliliği bizi güçlu kılacak bir kaynak olarak yaşamamız hayatidir. Jam’de bunu deneyimleyeceğiz.

– Bu, bundan sonraki Jam buluşmalarının ilk adımıdır, gelecekte daha uzun, daha çok genç liderin katilabileceği Jam buluşmaları vizyonumuz…

2010 yilinda Orta Doğu Jam’ine katilan ve Anadolu Jam’in organizasyon ekibinde yer alan Ayşegül Güzel’in kendi Jam tecrübesiyle ilgili yazdıklarını buradaokuyabilirsiniz.

Nasıl destek olabilirsiniz?

1. Yukarıdaki duyuruyu böyle bir etkinliğe katılması gerektiğini düşündüğünüz kişilerle paylaşabilirsiniz.
2. Özellikle burs verebilmek icin yaklasik 5000 TL desteğe ihtiyacımız var. Etkinliğin kitlesel fonlamasına siz de ufak bir destek verebilirsiniz. Kitlesel fonlama, topluma katkısı olacak bir projenin çok sayıda birey tarafindan kolektif olarak fonlanması demektir. Verilen desteğin miktarı önemli değildir, damlaya damlaya göl olur misali her ölçekte destek bu etkinliğin organizasyonuna destek olur…

Projeye destek veren YES! ‘in websayfasından (http://yesworld.org) bağış yapabilirsiniz (sayfanın sağ tarafında “Donate” butonunu göreceksiniz)  Bu şekilde bağış yaptığınız takdirde, bağışınızın “Anatolia Jam” için olduğunu belirtmelisiniz.

ya da destek vermek istediğinizi belirten bir mesajı anadolujam@gmail.comadresine gönderebilirsiniz.

Türkiye’deki genç nüfusun, çeşitliliğin ve çatışma potansiyelinin boyutları düşünüldüğünde, bu buluşmanın etkisi büyük olabilir.  Sizin de bu çorbada bir tuzunuz olsun…

Anadolu Jam’e desteğiniz çok önemli, cömertliğiniz ve dayanışmanız için şimdiden teşekkürler!

Anadolu Jam Organizasyon Ekibi,
Filiz Telek, Ayşegül Güzel, Shilpa Jain

Filiz Telek

Geçen Ekim ayında Ürdün’de Middle East Jam Fest adlı etkinlikte çok farklı bir tecrübe yaşamış ve yaşadıklarımı  “Doğaya, birbirimize ve kendime bağlanma tecrübesi…” adlı yazımda paylaşmıştım.

Güzel haberlerim var. Buna benzer bir tecrübeyi yaşayabileceğiniz Anadolu Jam bu sefer Türkiye’de düzenleniyor. Kaçırmayın derim:) Detayları aşağıda bulabilirsiniz. 

Anadolu Jam:

Yaşamı dönüştürenler için bir buluşma

2-6 Eylül 2011

Bayramiç, Kazdağı

Sosyal, ekolojik ve ekonomik değişim ve toplumsal dönüşümle ilgili çalışan, 18-35 yaşları arasında genç bir lider misiniz? O zaman davetimiz size…

Anadolu Jam, Türkiye’nin her köşesinden, sosyal, ekolojik ve ekonomik değişime ve toplumsal dönüşüme kendilerini adamış 20 genç lideri 5 gün için biraraya getirecek. 2-6 Eylül 2011’de Kazdağı’nda gerçekleşecek buluşmada, katılımcılar paylaşımı, derinden dinlemeyi, kendilerini keşfi, sistemik düşünceyi ve topluluk oluşturmayı deneyimleyecek, bunlarla ilgili beceriler edinecek.

Jam nedir?

Jam, bir konferans, seminer ya da sıradan bir toplantı değildir. Jam, değişimin 3 boyutta yaşandığı bir buluşmadır: kişisel (içsel), topluluk (ilişkiler) ve sistemik (bütün). “Jam” ismi, caz müzisyenlerinin biraraya gelip doğaçlama müzik yapmalarından esinlenilerek kullanılmıştır.

Anadolu Jam’de, katılımcılar hem güvenli bir dayanışma ortamında kendi yolculuklarını ve çalışmalarını paylaşırken bunları gözden geçirme ve değerlendirme fırsatı bulacaklar, hem de sistem düşüncesi, topluluk oluşturma, sosyal ağ kurma, katılımcı grup süreçleri gibi konularda beceriler edinecekler.

Daha çok bilgi için lütfen aşağıdaki davetiyeyi ve başvuru formunu inceleyin:

Anadolu Jam Davetiye

Anadolu Jam Başvuru Formu

Son başvuru tarihi 12 Ağustos 2011. 
Lütfen ağlarınızla ve tanıdığınız genç liderlerle paylaşın. Teşekkürler…

not: yoğun başvuru geleceğini düşünerek ve katılımcıların seçimi başvuru formları üzerinden değerlendirileceği için, başvuru yapacakların formu dikkatle ve tam olarak doldurmasını öneririz…

NetSquared toplantılarımız devam ediyor. Mart ayı konuğumuz Düşün Taşın!

Haftada bir, bir araya gelen bir gurup düşünün. Bu grup bir saat kitap okuyup, diğer 1 saatinde de kitap özetlerini birbirleri ile paylaşıyor olsunlar. Kulağa biraz gerçek dışı geliyor di mi? Ama değil. Düşün Taşın derneğinin yaptığı projelerden sadece biri Kitap Okuma Günleri. DüşünME TaşınMA buluşmaları, Kitap Kumbarası, Nerelerde Kitap Okunmaz, Rekor Denemesi, Siz Onları Okumadınız Sergisi Düşün Taşın derneğinin diğer projeleri. İsmi gibi ilginç bu projelerin yaratıcıları ile buluşup, ilham dolu hikâyelerini dinlemek için toplanıyoruz! Sizleri de bekleriz.
http://www.dusuntasin.net/
http://www.facebook.com/dusuntasin

Mekan: Enginar @ Şah Kapı Sok. No: 4/A Galata Beyoğlu İstanbul. Kuledibinde. (212) 251 73 21

Zaman: 31 Mart Perşembe · 18:30 – 22:00

SOGLA’ya göre bu sorunun cevabı hayır. Dünya hali hazırda kurtarılmakta zaten. Bunu kanıtlamak için sizleri 16 – 17 Nisan tarihlerinde, Boğaziçi Üniversitesi, Garanti Kültür Merkezinde gerçekleşecek SOGLA Sosyal Girişimcilik Konferansı 2011’e davet ediyorlar.

“Toplum için FARK yarat!’’ sloganıyla yola çıkan SOGLA – Sosyal Girişimci Genç Liderler Akademisi,  ikinci Sosyal Girişimcilik Konferansı’nı Garanti Bankası ana sponsorluğunda 16 – 17 Nisan’da Boğaziçi Üniversitesi’nde gerçekleştiriyor. Sosyal girişimcilik alanında önde gelen sivil toplum liderleri, yerli ve yabancı sosyal girişimciler,  fikir öncüleri ve akademisyenlerin katılımıyla gerçekleşecek konferans, Türkiye’de sosyal girişimcilik konusunu ele alan, gençlere yönelik en geniş katılımlı konferans olma özelliğini taşıyor. Konferansa başvuranlar arasından seçilecek 500’ün üzerinde üniversite öğrencisi ve profesyonel, 16 Nisan’da yapılacak konuşmaları dinleme fırsatını elde edecek.  Katılımcılar arasından seçilecek en güçlü 100 başvurunun sahipleri, 17 Nisan’daki sosyal girişimcilik atölyelerine katılmaya hak kazanacak.

Detaylı bilgi ve başvuru için www.sogla.org
Son Başvuru: 1 Nisan 2011 Cuma.

Erken başvurular değerlendirmelerde öncelikli olacaktır.
Katılımcılara ‘’Sosyal Girişimciliğin Temelleri Sertifikası’’ verilecektir.
Başvurular için: www.sogla.org
Sorularınız için: konferans@sogla.org

Açık Radyo bu günlerde mekân ihtiyacı içerisinde bulunuyor. Aşağıda Açık Radyo kurucusu Ömer Madra’nın mektubunu paylaşmak istiyorum sizlerle:

“Merhaba Sevgili Dostumuz,
Bir çoğunuzun bildiği gibi, Açık Radyo 15 yıldır kendine mesken tutmuş olduğu mekândan ayrılmak zorunda kalıyor. Hem de bunu “en kısa zamanda” yapmak zorunda. Bir radyo taşımak ise kolay bir iş değil. Uygun bir yer bulmanın güçlüklerini az zamanda bizzat yaşayarak öğrendik. Ama bu bir yana, başka zorlukları da var işin. İster kendi yerimizi alalım, ister kiraya çıkalım, yeni mekânımız için ciddi bir yatırım yapmamız gerekli. Bu şartlarda kiralık bir yere çıkmak çok da mantıklı bir iş olmuyor gibi. Dolayısıyla, sizleri daha önce de bilgilendirdiğimiz gibi, kendimize ait bir mekân sahibi olmanın hayalini kurmaya başladık.
Taşınmak, hele zorunlu olduğunda, dünyanın en neş’eli işleri sıralamasında ilk 10’a girmez herhalde. Ama, biz –ne de olsa en az 4 bin yıllık uygarlık kurmuşlar, nasıl olsa bir bildikleri vardır diye, kafamızı Çinliler gibi çalıştırıp– mecburiyetin bir krize değil, aksine bir fırsata dönüşebileceğini düşünmeye de başladık.
Yeni mekân ihtiyacı, önümüzdeki meselelerin (ya da meydan okumaların) sadece bir tanesi. Açık Radyo yine bildiğiniz üzere, daha işin başından beri, bir “topluluk radyosu” olmaya çalışıyor. Bu coğrafyada böyle bir girişim, neresinden bakılırsa bakılsın delilik sayılır. (Bize (K)Açık Radyo diyen insanların sayısı da az sayılmaz zaten.) Her türlü çıkar grubundan ve elbette devletten bağımsız, tam anlamıyla “topluma ait”, onun ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışan bir mecra, toplumca çok aşina olduğumuz bir kavram değil. Biz inat ettik. Açık ve bağımsız kalacağız ama asla tarafsız olmayacağız. Tarafımız ise belli. Ezilenin yanındayız. Sesi çıkmayanın sesi ve toplumun vicdanı olmak için vargücümüzle uğraşıyoruz. Bugün siz dinleyicilerimizden gelen destek, toplam giderlerimizin yaklaşık %45’ini karşılıyor. Bu, elbette hatırı sayılır bir miktar. Ancak, maalesef yeterli değil. Sürdürülebilir bağımsızlığı garanti altına almak için biraz daha fazlası gerekli gibi görünüyor.
Kriz yerine fırsat dedik. Peki fırsat nerede? Bizce, şurada: Bu zorunlu mekân değişikliği Radyomuzla Dinleyicisi arasında zaten varolan o emsalsiz bağı bir kat daha sıkılaştırma imkânı sağlayabilir pekâlâ! Bakınız, bundan 8 sene önce sizlere ilk çağrımızı yaparken, “Açık Radyo Dinleyicisini Arıyor!” sloganı ile çıkmıştık yola. Radyo, daha ilk yıldan tezi yok, dinleyicisini buldu! Aradan geçen bunca yıldan sonra artık iyice olgunlaşmış, sağlam bir ilişkiye kavuşmuş olduğumuz apaçık ortada. Bu sene program desteğinizi yaparken, arkadaşlarımız size başvurduğunda her zamanki desteğinizin bir kat fazlasını yapmanız halinde radyomuzun başını bir çatının altına sokması pekâlâ mümkün olacak gibi görünüyor. Yani, sekiz yılın ardından “Dinleyicisi Açık Radyo’yu ev’lendiriyor…” şeklinde süper bir sloganımız olabilir. Bilebildiğimiz kadarıyla, dinleyicisinin desteği ile “radyo evi”ne sahip olabilmiş başka radyo örneği pek fazla değil dünyada.
Sevgili Dostumuz,
Açık Radyo’nun bu şekliyle varlığının sizin için ne kadar önemli olduğunu bildiğiniz besbelli. İspata muhtaç bir yanı yok bunun. Ne var ki, desteğinizi sürdürmeniz –ve hatta sizi zorlamayacaksa– artırmanız son derece önemli. Belki bundan da önemli olansa, bizim gibi, sizin gibi bireylerin sayısının artması. Açık Radyo’nun gerçek anlamda topluluğa mal olması için destekçi kitle tabanının artması canalıcı önem taşıyor. Bu nedenle, çevrenizde destek verebilecek başka bireylere, buralarda pek eşine rastlanmadık bu umut verici topluluk girişiminin parçası olmak isteyenlere de lûtfen çağrımızı duyurun. Bize katılın.
Sevgiler, saygılar, selamlar
Açık Radyo ekibi adına
Ömer Madra”

NetSquared Istanbul Ocak konugumuz Basarili Gencler Platformu.Basarili genc ne mi demek? Hayallerinin pesinden giden, mutluluk anini hisseden, bunun cok degerli oldugunu bilen, potansiyelini kesfeden ve sonuna kadar kullanan, hayatin hakkini veren gencler bize gore! Basarili gencler platformu da bu kisilerin hikayelerini paylasarak gercek basari orneklerini gostererek bize ilham veriyor!

Bu perşembe günü ilham almak isteyenleri Kumbara kafeye bekliyoruz 🙂

Ne Zaman: 27 Ocak Perşembe, 19.00-22.00

Nerede: Kumbara Kafe: Kucukparmakkapi sok.(Istiklal de MC Donalds`ın arası) No: 9/2 Beyoglu Istanbul. Telefon: 0212 2920951

Başarılı Gençler Platformu FB sayfası şurada

NetSquared FB sayfası burada